Niyet Mi, Davranış Mı?



İlişkilerde (partner, dost, evlat, ebeveyn, iş vb) bazen karşınızdaki insanlardan beklenmedik davranışlar (söz ve hareket) görebilirsiniz. Bir sohbet ya da tartışma esnasında daha öncesinde söylenmemiş bir söz havada uçuverir ve siz bir anda 'nasıl bunu der' diye düşünürken karşıdaki: 'Niyetim bu değildi', 'Kötü niyetle yapmamıştım aslında', 'Niyetim seni incitmek değildi', 'Böyle olsun istememiştim' vb. demeye başlamıştır bile. Ama çoktan incinmişsinizdir. Olup bitenlerden bir şekilde -maddi, manevi- etkilenmişsinizdir. Karşınızdaki insan ise niyetiyle davranışı arasındaki farkı, çelişkiyi kendince giderecek ve mantıklı sayılabilecek bir açıklama bulmaya çalışmaktadır. Sizden de bu açıklamalara tıpkı kendisinin inandığı gibi inanmanızı beklemektedir. Hatta kimisi bunu bir çeşit güven problemine bile dönüştürebilir. Sizin ona kötü niyetli yaklaştığınızı, güvenmediğinizi bu yüzden ona haksızlık ettiğinizi dahi iddia edebilir. Peki gerçekten de biri sizi bir şekilde incitecek söz ve davranışlarda bulunduğunda, sadece niyetine mi bakmalı? Zaman zaman telafisi güç birtakım şeyler yaşamanızı tamamen görmezden gelebilir misiniz? Niyetle davranış arasındaki ilişki nedir? 

Kimi insanların ağızlarına pelesenk ettikleri bir cümle vardır: 'Benim niyetim temiz'. Peki, iyi niyetli olduğunu iddia eden onca insan varsa bunca kötülük nereden geliyor ? Burada bir şeyler eksik ya da yanlış gibi. Bilişsel Davranışçı Terapi(BDT) ve Psikanaliz bizi bu konuda biraz aydınlatabilir diye düşünüyorum.

BDT'ye göre bir davranış oluşumu şu sırayı takip etmektedir: 

Biliş => Duygu => Davranış

Her biri sırayla oluşmalı ve sonrakine etkide bulunmalıdır. Yani bir şey hakkında düşünmeden duygulanım olmaz; duygulanım olmadan da davranışa dökülmez. Kişinin kendisi ve dünyayla ilgili düşünceleri ana noktadadır. Bu düşünceler o kadar hızlıdır ki zihnimizden geçtiklerinin çoğu kez farkında olmayız. Bu yüzden bir şey hakkında duygulanımımızın önce olduğunu zannederiz. Oysa duyguların algılanmasından hemen önce beliren ama çoğu kez farkına varamadığımız şey 'otomatik düşünceler' yani biliştir. Niyetle davranış ilişkisine BDT açısından baktığımızda şunu söylemek mümkün gözüküyor ki kişinin davranışının ortaya çıkışı o şey hakkında düşünmesiyle başlar. Bu sebeple BDT'ye göre, yapılan davranışın niyetten daha önemli olduğunu söyleyebiliriz. 

Niyetle davranış ilişkisine Psikanaliz açısından bakarsak Freud zaten bu konulara epeyce değinmiştir. Dil ve hareket sürçmeleri(parapaxis) ile kişinin benlikçe kabul edemediği bilinçaltı malzemelerini açık ettiğini belirtir. Bilinçdışı, farkında olmadığımız ancak sözlerimizin, duygularımızın ve davranışlarımızın çoğunu yönlendiren birtakım istek, dürtü ve güdülerden oluşmaktadır. Freud, bilinçdışının varlığının yalnızca dolaylı yollarla(rüyalar, sürçmeler, unutmalar) kanıtlanabileceğini belirtmiştir. Bilinçdışındaki malzemeleri bilince çıkarmak ancak sansürden geçebilecek kadar gizlenip çarpıtıldıktan sonra mümkündür. Yani biri size bir davranış ya da sözle, hoş olmayan etkide bulunup 'Niyetim bu değildi' dediğinde bir kez daha düşünün derim :) 

BDT ve Psikanaliz açısından bakıldığında, niyetlerinin sergiledikleri davranışlardan farklı ve iyi olduğunu iddia eden insanların; kendileri, sözleri, davranışları ile yeterince bağlantıda olmadığını düşünmemek elde değil. Olmayan bir şeyi söze, davranışa dökemeyiz. Var olanı görmek, uygun bir yolla ortaya çıkışına izin vermek gerekir. Biraz kendi benliğimizi de kayırma eğilimindeyiz. Kaybetmek istemediğimiz ilişkilerde karşı tarafa dair hoş olmayan düşüncelerimizi bastırıyor, yok sayıyor, ifade etmekten itinayla kaçınıyoruz. Derken niyetimizle davranışlarımızın bağdaşmadığı durumlar içinde buluyoruz kendimizi. Oysa iyisiyle kötüsüyle düşüncelerimizin her birinin varlığını kabul edebilsek daha sağlıklı ifade etme yolları da bulabileceğimizden eminim. Üstelik bu yollar ilişkilerdeki yıpranma payını azaltan, ilişkileri güçlendiren, yakınlık ve paylaşımları arttıran bir hareketin başlangıcı olabilir. 


Yazar : Hacer Çinçik


#Bilişsel #Biliş #Duygu #Duygulanım #Davranış #Niyet #BilişselDavranışçı #BDT #Psikanaliz #Freud #Parapaxis #Bilinçdışı #Sansür #Çarpıtmak #İstek #Dürtü #Güdü #Rüya #Unutmalar #DilSürçmesi #İlişki #Partner #Dost #Evlat #Ebeveyn #Söz #Hareket #İncinmek #Telafi #Kabul #İyi #Kötü #Çelişki #Blog #Blogger #Psikoloji #Yaşam 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

'Ama sen psikolojik danışmansın!'

Pamuk Gibi Hayatlar

Tırşık : Zehirden Şifaya Yolculuk