Denge : İyilik Hali


Önceleri alışverişlerde kullanılan kefeli teraziler vardı. Satın almak istediğiniz ürünler bir kefeye ve  ağırlıklar bir kefeye konulur ve kefelerin birbirine denk gelmesi beklenirdi.Tabi çağın gerisinde kalamayacağımızdan her yerde kullanır olduğumuz teknoloji ürünü elektronik terazilerimiz var artık. Çocukluğumda o kefeli terazilere her baktığımda "Aa denge ne kadar şahane. Dengeye gelirse alışverişi tamamlayacağız ve eve gidebileceğiz" diye düşünürdüm. Terazinin kefeleri denkse alışveriş yapılabilir demekti. Bu da eve gidebiliriz demekti. 

Bugün o kefeli teraziler hala şahane geliyor, denge vurgusundan dolayı. Bugün bir psikolojik danışman olarak ruh sağlığı açısından da dengenin ne kadar şahane olduğunu tekrar görüyorum. Ruhun ve bedenin dengesi iyilik halinde oluşumuzla doğrudan ilişkilidir. Psikopatolojide kişiyi "iyilik hali"nden çıkaran ne varsa bu denge halinin bozulmasıyla ilişkilidir. Bir depresif hayatın hep karamsar yönüne bakıyor gibiyken bir manik hayatın hep uçuk yanında kalmış gibidir. Bir bipolar ise bir depresif bir manik arası salınan bir sarkaç gibidir. Neticede her üç durumda da dengenin yokluğu ayrı ayrı kişilere sıkıntı verir. Bir şeyler uç noktalara gitmiştir. İster mutluluk ister mutsuzluk uca doğru yol aldığı anda denge bozulmuştur. Denge bozulduğundan kişinin hem ona hem buna hem şuna duyduğu ihtiyaçlarının bir kısmı giderilemez olmuştur. Ve giderilemeyen şeylerin yoksunluğu o kişiye ruhen rahatsızlık veren esas şey olmaya başlamıştır. Bir depresif için umudun, hevesin yoksunluğunu söz konusudur. Bir bipolar sarkaç gibi salınmayıp bir yerlerde dengeli durabilmenin yoksunluğunu çeker. Çünkü eksik olan şey acı verir, kişiler bir yerlerde bu acıyı saklamış olsa dahi. 



İyilik halindeki bireyler de dengelerini kaybederler zaman zaman. Ama iyilik halindeki kişinin dengeye tekrar gelmesi ile depresif birinin tekrar dengeye gelişi arasında fark vardır. İyilik halindeki kişi dengesine daha hızlı kavuşur. Depresif biri dengeye gelecek olsa dahi onu iyilik halindeki bir birey kadar uzun süreli muhafaza edemez. Sık sık dengeyi kaybetmesi ve her kaybedişinde dengeyi tekrar kazanmasının epey zaman, emek gerektirir. Bu gereklilikler depresif duygularını da ayrıca depreştirir. O yüzden depresif birinin dengeye kavuşmak için verdiği mücadeleye saygı duymalıyız. Sokakta yürürken yüzüne bakıp da bu depresif bu iyilik halinde diyemeyeceğimiz için saygı duymalıyız. Kimsenin alnında nelere sahip olduğu yazmaz. Burada depresif bireyler ya da iyilik halindeki bireyler olarak bahsettik ama bu kişilerin aynı zamanda kaygı bozuklukları ya da kişilik bozuklukları gibi başka ek sıkıntı verenleri de olabilir. Bu da denge için verecekleri çabayı daha bir zorlu ve değerli kılacaktır. O sebeple insanlar hakkında kolayca yargılama yapmaktan kaçınmalı.

Denge, her yerdedir. Ruh ve beden ikilisinin denge halinde oluşu iyilik hali için gereklidir demiştik. Bedendeki denge için beslenme ve hareket üzerinden konuşalım biraz da. Herkesin çok sevdiği ve hiç sevmediği yiyecekler vardır. Çok sevdiklerini sürekli yemek ya da hiç sevmediklerini hiç yememek ne kadar sağlıklı alışkanlıklardır? Şekerlemeleri çok seviyorsun, sebzeleri sevmiyorsun, peki ya bedenin ihtiyaçları bu aşırılıklarla karşılanacak mı? Asla!! Bedenin ihtiyacı her şeyden azar azar da olsa hem ondan hem bundan şeklinde tüketmek yönündedir. Belirgin hassasiyetler, alerjiler, hastalıklar sebebiyle bazı yiyecekler beslenme düzeninizden elenebilir. Ama unutmayın sağlığınız için elemek zorunda olduğunuz yiyeceklerdir yani bedeninizin ihtiyaç listesinde yer almıyordur bu yiyecekler. Bu durumda kalan sağlar bizimdir der ve yiyebileceğiniz besinler arasında dengeli bir beslenme düzeni oluşturursanız kan tahlillerinizde şu eksik bu fazla şu takviyeyi alman lazım bu ilacı kullanman lazım gibi şeyler duymazsınız.


Bedendeki dengeye dair hareket etmek üzerine şunları diyebiliriz. Bedenin hareketi azaldığında beden hantallaşır, yorgunluk ve ağırlık hissi oluşur. Eklemlerde ve kaslarda ağrılar, uykusuzluk, kilo dengesinin bozulması zamanla beslenme düzeninin de bozulması gibi birçok dengesizlik hayatımıza giriverir. Haliyle bir yerden sonra ruh halimizde de birtakım sarsılmalar oluşur. Çok hareket edip yeterli dinlenmeyen beden de benzer dengesizliklere sürüklenir. Biri çok hareket diğeri az hareket olmasına rağmen iyilik halimize etkileri benzer ve istenmedik yönde olmaktadır.



Peki ne yapmalı?
Yeterli ve dengeli uyumalı, yeterli ve dengeli beslenmeli, yeterli ve dengeli hareket etmeli, yeterli ve dengeli bir ruh halini korumaya her gün özen göstermeli. İyilik hali, dengedir. Denge, iyilik halidir.


Yazar : Hacer Çinçik



#terazi #aşırılık #denge #iyilikhali #depresif #mani #bipolar #ruh #beden #beslenme #hareket #uyku #ihtiyaç #çaba #saygı #etki #özen #hassasiyet #hastalık #eksiklik #takviye #ağrı #uykusuzluk #blog #blogger #bloggerstyle #blogs #psikoloji #felsefe #psychology #philosophy #lifestyle #human #health #depression #sleep #insomnia #balance #psikopataloji #soul #writers #writing 

Yorumlar

  1. Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. Farklı içerikler için diğer yazılarımı da öneririm. 💐✍🏻

      Sil
  2. Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. Farklı içerikler için diğer yazılarımı da öneririm. 💐✍🏻

      Sil
  3. Dengesizliğimizi,dengesizlere borçluyuz😀şaka tabiikide.Kalemine sağlık.Başarılarının devamını dilerim😘🙏

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hahaha bi yerde öyle evet 😁Yorumun için teşekkür ederim. Farklı içerikler için diğer yazılarımı da öneririm. 💐✍🏻😘❤️

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

'Ama sen psikolojik danışmansın!'

Pamuk Gibi Hayatlar

Tırşık : Zehirden Şifaya Yolculuk