Kayıtlar

Çiçek Dalında Güzeldir

Resim
Geçenlerde nergisleri ziyaret etmiştim. Çok güzel çiçek açmışlardı ve oldukça hoş kokuyorlardı. Çiçekleri biraz koklayıp vakit geçirdikten sonra çiçeklere bir sonraki ziyaretimde görüşünceye dek veda ettim. Bir sonraki ziyaretimde bir de ne göreyim! Çiçekler yok olmuş. Hayretler içinde kaldım. Bütün yaprakların arasını karıştırdım, acaba bir tane bile olsa çiçek kalmış mıdır diye. Bula bula yarısı koparılmış bir kazazede nergis buldum.!Keşke dile gelseydi de burada ne olup bittiğini bir anlatabilseydi diye düşündüm. Ancak fark ettim ki çiçekler insanlar tarafından koparılmış. Çünkü hayvanlar yemiş olsaydı yapraklarını da ezmiş ya da yemiş olurlardı. Ancak sadece çiçeklerin olduğu dallar koparılmış. Bu da insan eliyle nergislerin yok olduğunu gösteriyor. Bu insanlar neden çiçekleri koparmak zorundaydılar ki? Çiçeklerin güzel kokusu, güzel görüntüsü ancak evlerinden koparılmadıkları, canlı oldukları zaman devamlılık gösterebilirdi. Üstelik 'sahip olmak' duygusuyla koparılan bu çi...

KUMUN MANİFESTOSU-1

Resim
  Güneş, Arap Çölün'den her zamanki kızgınlığını göstererek mavi gökyüzüne doğru tırmanmaya başlamıştı. İlk sıcaklık dalgası kaşının hemen aşağısına uzanan gece mavisini andıran, dalgalı saçlarının arasından yüzüne doğru esmeye başladı Sekhet' in. Sekhet,  Bataklığın tanrıçası Vahşi kuşların annesi Çölün sahiplendiği körpe kız çocuğu. - Bu sıcakta hayvanları geri döndürmem çok zor, dedi.    Azığının bulunduğu koyun derisinden yapılmış çantasını omuzuna taktı. Uyuyakaldığı için kendi kendine sinirlense de üzerindeki kumları çırparak ayağa kalktı. Koyunları önüne katıp eve doğru yürümeye başladı. Tepesindeki güneş attığı her adımda sanki daha da yaklaşıyor, buram buram ter akıyordu. Alnından aşağı bir damla, zarif ama güçlü çenesinden aşağı çizerek yere düştü.  Çantasından matarasını çıkarıp su içti sonra elini alnına koyup karşı tarafı görmek için gözlerini kısarak uzağa baktı.  Çınar ağaçlarının tepesi görünmeye başlamıştı. Çınar ağacı " hayat ağacı " anlam...

Türk Çayı ve Sosyal Hayat

Resim
Bir çay bardağı içinde sade, berrak, kırmızı, sıcak Türk çayı. Kolayca demlenir ve herkes içebilir. Çay, Türk kültüründe sosyal ilişkilerimizin, birbirimizle ve atalarımızla olan bağlarımızın somut, kültürel bir aracısı olmuştur. Türk kültürünün vazgeçilmezlerindendir. Sıcak ilişki geliştirebilmiş, her etnik kökeni adalet ve hoşgörü ile tek çayı altında birleştirebilmiş atalarım gibi bugün çay bizleri biraraya getirmeye devam ediyor. Çay biz Türkler için herkesin biraraya gelebildiği ortak bir çatıdır. Çay bizim için sıcaklık, samimiyet, dostluk, sosyallik, canlı ilişkiler demektir. Ancak Covid-19 başladığından beri çaylarımızı izole bir şekilde içmek zorunda kalır olduk. Bu yüzden bu gördüğünüz çay fotoğraflarına bakarken derin bir özlem ve üzüntü hissediyorum. Bu diğerleriyle özgürce biraraya gelip çay içememenin üzüntüsü ve özlemi.  Türkiye'de çay içmek sosyal hayatımızın varlığıyla ilgili önemli bir belirtidir. İnsanlar birbirlerine olan dostluk ve samimiyetini göstermek için ...

Balsız Petek

Resim
Balı olmayan petek. Hiç balı yok. Başında uçan arılar da yok. Kupkuru bir petek var sadece. Bu peteğe bakarken çokça şey düşündüm. Bunlardan biri şöyle: arılar ve insanlar. Arıların da insanların da çokça çeşidi vardır. Bal arıları, gittikleri yerde sıfırdan petek yapar, kovanlarını büyütür, bebek arılara bakım verir, kraliçeleri ve kovaları için savaşır. En önemlisi ise bal yaparlar! Bu bal taklidi imkansız bir lezzettir. Öyle ki ayıların önüne çeşit çeşit tatlı, reçel ve bal koyarsanız balı yerler. İnsanlar ve diğer hayvanların hayır diyemediği bu bala diğer arılar da göz diker. Örneğin eşek arıları! Eşek arıları, bal arılarının kovanlarını talan eder, ballarını çalar, bebek arılarını ve kraliçe arıyı öldürmeye çalışırlar. Talan ettikleri balı bitirene kadar eşek arıları için sorun yoktur. Bal bitince peteği terk ederler. Başka peteklerin, balların peşine düşerler. Tam bir hırsızdırlar! Eşkiyalık da yaparlar. Başka bir deyişle hazır olanı buldukları zaman sonuna dek sömürürler. Sömür...

Meşe Palamudumsu Özlemler

Resim
Bunaltıcı 2020'nin son günlerini doğada yaptığım yürüyüşler ile geçirmeye çalışıyorum. Umutla umutsuzluk arası zihinsel yolculuklar da yapıyorum. Bu yürüyüşümde önüme çıkan meşe palamudu beni başka bir zihinsel yolculuğa çıkardı. Beni, küçük bir kız çocuğu olduğum zamanlara götürdü. O zamanlar da meşe palamudu gördüğümde hayretler içinde kalıyordum. Kocaman ağacın altında miniciktim. Meşe palamudunun görkemli ve güzel oluşu karşısında hayranlıkla her santimetresini inceliyordum. Ne dünü ne de yarını düşünmüyordum. Bu açıdan bakınca küçük bir kız çocuğu olduğum zamanlarda ben de bir meşe palamuduydum galiba. Yarını ve dünü düşünmeden var olan, kaygısız, neşesi yüzünden eksik olmayan o kız çocuğunu özledim. Meşe palamudu nasıl oldu da bu kadar güzel var olabildi diye düşünen, yaratıcının onu güzel yaratmış olduğu hakkında hayranlık duyan minik beni özledim.  Şimdi 2020'deki bana bakıyorum. Bunaltıcı bir yılın son günlerinde meşe palamudu ile karşılaşmayı beklemediğimden kısa bir ...

ANLAM/SIZ(I)

Resim
Umut, George Frederic Watts (1886) Geçenlerde kardeşimle otururken annemle aramızda şöyle bir cümle geçti. " Her doğan çocuk anasından doğduğuna pişman."  Muhtemelen yine yapmadığımız hangi şeye sinirlenmişti de dedi bilmiyorum. Sonrasında kardeşime dönüp  " Vay bu kadın da her şeyi biliyor ha." deyip güldük. Ama buradaki gülüş bir gerçeğe, bir trajediye gülüştü. Hayatımızdaki manasızlığa, boşluğa... İnce bir inilti ile iner de toprağa her beden ve ona ait tek bir nefesle  Her beden binbir türlü, basit ya da hummalı düşünceyle, fikirle, hisle Kimse bilmez kimsenin niyetini saklar içinde boğuk biraz şamata sesle  Vurur dışarı saklı olanlar biri duyar belki diye karşıdakini korkutan hevesle  Kayboldu, boşaldı anlamı cümlelerin onla eşleşmeyen edasıyla nezaketiyle  Öyle ki çok mana yükledik gerçek nezakete, samimiyete şeytanın gözüyle Sandık ki olmaz hiç ayrılık, yüklendikçe yüklendik, karıştırdık sevgiyle Tabi hal böyle olunca da kafamız karıştı. "Bu çağ neza...

Travmatik Yıl : 2020

Resim
Tarih 31 Aralık 2019, dünya henüz neyle karşılaşacağından bihaber. Çin'de olup bitenlerin izleyicisi konumundayız. Ancak 2020 ile beraber dünya birtakım travmatik yaşantıların etkisi altına girdi. Pandemi, yangın, sel, depremler, bazı ülkelerdeki iç karışıklıklar, çıkan yeni savaşlar vb. Sonu gelmeyen dertler hepimizi yıprattı. Bu süreçte birçok insan maddi manevi kayıp hissiyle yüz yüze geldi. Bazıkarı işini kaybetti, bazıları sevdiklerini kaybetti, bazıları umutlarını kaybetti. Evet çok fazla acı kaybımız var. Ama bu kez 2020'den önceki yıllarda yaşadığımız kayıplardan farklı olarak yaşanan her kayba bütün dünya olarak üzülüyor ve yas tutuyoruz. Yani yas duygularımız bireysellikten öte evrensel bir boyutta yaşanıyor. Gelişmiş teknoloji sayesinde 2020'de dünyanın hangi ucunda bir olay olsa bütün dünya olarak dikkat kesilip olup bitenlerden haberdar olduk. Birimizin acısı diğerinin acısı oldu. Travmatik yaşantıları geçiren insanları izleyen insanlar da travmatik etkiyi onla...