Çiçek Dalında Güzeldir
Geçenlerde nergisleri ziyaret etmiştim. Çok güzel çiçek açmışlardı ve oldukça hoş kokuyorlardı. Çiçekleri biraz koklayıp vakit geçirdikten sonra çiçeklere bir sonraki ziyaretimde görüşünceye dek veda ettim. Bir sonraki ziyaretimde bir de ne göreyim! Çiçekler yok olmuş. Hayretler içinde kaldım. Bütün yaprakların arasını karıştırdım, acaba bir tane bile olsa çiçek kalmış mıdır diye. Bula bula yarısı koparılmış bir kazazede nergis buldum.!Keşke dile gelseydi de burada ne olup bittiğini bir anlatabilseydi diye düşündüm. Ancak fark ettim ki çiçekler insanlar tarafından koparılmış. Çünkü hayvanlar yemiş olsaydı yapraklarını da ezmiş ya da yemiş olurlardı. Ancak sadece çiçeklerin olduğu dallar koparılmış. Bu da insan eliyle nergislerin yok olduğunu gösteriyor.
Bu insanlar neden çiçekleri koparmak zorundaydılar ki? Çiçeklerin güzel kokusu, güzel görüntüsü ancak evlerinden koparılmadıkları, canlı oldukları zaman devamlılık gösterebilirdi. Üstelik 'sahip olmak' duygusuyla koparılan bu çiçekler güzel kokularını kaybettiklerinde çöpe atılıyorlar. Üstelik çiçekleri koparanlar/öldürenler çiçekleri ölü oldukları, güzel koku vermedikleri için suçluyor, kusurlu buluyorlar. Bu ne tezatlık! Aynı davranış örüntüsünü insanların birbirlerine olan davranışlarında da görmek mümkün. Sevdiklerini iddia ettikleri için kişilere 'sahip olmak', o kişileri mülk edinmek istiyorlar. 'Seni seviyorum' bu yüzden benim istediğim gibi ol, şöyle ol, böyle olma, şunu yap, bunu yapma diyorlar. Bu şekilde mülk edinmeye çalışırken yaptıkları tüm yıkıcı şeylerin adını ise 'sevgi' koyuyorlar. Aynı şekilde en başta sevdiklerini iddia ettikleri için bu şekilde şekillendirip yıprattıkları çiçek, insan, ilişki her ne varsa onu beğenmemeye, kusurlu, suçlu, hatalı bulmaya başlıyorlar. Ancak güneş balçıkla sıvanmaz ki! Başkalarını yıpratırken cesur, atılgan olan 'sahip olma' duygusuyla hareket edenler, yaptıkları yıkıcı etkilerin sorumluluğunu da üstlenmeli! Eğer bir çiçeği koparıp evinden kopardıysa yeni bir çiçek ekerek evrenden af dilemeli. Bu yıkıcı davranış örüntülerini ebeveynlikte, aşkta, arkadaşlıkta, iş yerinde kısaca 'sahip olma' duygusuyla hareket eden insanların olduğu her türlü ilişkide görebilirsiniz.
Çiçekleri tüketirler. İnsanların ruhunu tüketirler. İnsanların varsa maddi kaynaklarını da tüketirler. Tüketmek onlar için başı ve sonu olmayan bir kara delik gibidir. Biraz tükettikleri zaman doyacaklarını sanırsınız. Hayır! Aksine biri onları durdurmadıkça daha da çok tüketmek isteyeceklerdir. Bir ilişkide bir insanı bu şekilde tükettiklerinde, o kişinin çöküşüne gözlerinin önünde şahit olduklarında bile durmak bilmezler. O kişiyi bir birey olarak görmedikleri, bir mülk gibi gördükleri için o kişiye dair ne varsa hepsini tüketmekte hakları var gibi davranırlar! Eğer karamsar bir tablo çizdiğimi düşünüyorsanız 'tükenmişlik sendromu' çeken insanlara ve yakın çevrelerine bir bakın lütfen. Çevrelerinde mutlaka 'sahip olma' davranış örüntüsüyle hareket eden birilerini bulursunuz. Bu bir sevgili, bir aile üyesi, bir dost olabilir. Kim olduğu önemli değil. Eğer 'o aslında öyle değil, o aslında şundan dolayı böyle yapıyor, o aslında...'diyerek kendinize ürettiğiniz bahanelerle o kişileri görmek istemiyorsanız tabi ki gör(e)mezsiniz. Ama görmemeyi seçmeniz, güneşi balçıkla sıvamaya çalışmanız gerçekleri değiştirmeyecektir.
Siz güzel kokusu için koparılmış ve koparıldığı için kokusunu yitirmiş, çöpe atılmış çiçekler için ne düşünüyorsunuz? Sizce sevdiğiniz için, sevdiğinizi iddia ettiğiniz için ille de o şeye 'sahip olmanız' gerekiyor mu? 'Sahip olmak' için o şeyi tamamen tüketmek doğru ve adil mi? Eğer doğru, adil buluyorsanız o zaman şunu sorayım : Ya bir gün siz de bir başkasının 'sahip olmak' için tüketmek istediği bir şey olursanız? Hala bunu doğru ve adil bulur musunuz?
Görseller : Hacer Çinçik
Yazar : Hacer Çinçik
#psikoloji #felsefe #yaşam #olmak #sahipolmak #tüketmek #görmek #tükenmişliksendromu #tükenmişlik #birey #seçim #sorumluluk #davranışörüntüsü #sevgi #bahane #savunmamekanizmaları #suçlamak #ilişkiler #yıkıcıilişkiler #toksikilişkiler #motivasyon
Yorumlar
Yorum Gönder